2257- Vekâlette, akdin [sözle] okunması gerekli
değildir. [İcap ve kabule delalet eden her bir fiil ile de vekâlet
gerçekleşir.] Dolayısıyla insan, diğerine onu vekil tayin ettiğini bildirecek
bir şey yapar örneğin, satması için malını ona verir, o da malı teslim almak
gibi bunu kabul ettiğine dair bir girişimde bulunursa, vekâlet sahihtir.
2258- Eğer insan, başka bir şehirde olan birisini
vekil tayin eder ve ona bir vekâletname gönderir, o da kabul ederse,
vekâletname vekilin eline bir süre sonra ulaşsa bile, vekâlet sahihtir.
2259- Vekil tayin eden müvekkil ile vekil olan
kimsenin akıllı ve baliğ olmaları, kendi istek ve bilinci üzere bu işe teşebbüs
etmeleri gerekir. Ancak mümeyyiz bir çocuk, yalnızca akdi okumak üzere vekil
olur ve şartlarına uygun olarak da okursa, okuduğu akit sahihtir.
2260- İnsan, kendisinin yapamayacağı veya şer'î
açıdan yapmaması gereken bir işi yapmak için başkası tarafından vekâlet alamaz.
Meselâ, ihram hâlindeyken ihramlının nikâh akdi okumasının yasaklanması
nedeniyle hacda ihrama giren bir kimse, nikâh akdi okumak için başkası
tarafından vekil olamaz.
2261- İnsan, bütün işlerini görmesi için bir
başkasını vekil tutarsa, sahihtir. Fakat çok sayıdaki işlerinden yalnızca
birisi için vekil tayin eder ve o işi de belirtmezse, vekâlet sahih olmaz.
2262- Müvekkilin vekili azletmesi ile [vekâlet
son bulur ve] haber vekile ulaşır ulaşmaz hakkında vekâlet verilen şeyden el
çeker ve artık o işi yapamaz. Fakat haber kendisine ulaşmadan önce o işi
yapmışsa, [vekilin bu tasarrufu önceki tasarrufları gibi] sahihtir.
2263- Vekil tayin edilen kimse, müvekkilin
olmadığı bir zamanda bile vekâletten çekilebilir.
2264- Vekil, kendisine bırakılan işi bir
başkasına havale ederek onu vekil tayin edemez. Ancak müvekkil, ona vekil
tutması için izin vermişse, aldıkları karar doğrultusunda hareket edebilir. Dolayısıyla ona, "Benim
için vekil tut." denilmişse, vekili onun adına tutması gerekir; kendi
adına değil.
2265- Müvekkilinin izniyle onun adına vekil
tutan kimse, o vekili azledemez. Hatta birinci vekil ölür veya ve-kâletten
azledilirse, ikinci vekilin vekâleti batıl olmaz.
2266- Bir kimse, müvekkilinin izniyle bir
başkasını ken-disi için vekil olarak tutarsa, hem müvekkil hem de birinci vekil
o ikinci vekili azledebilirler. Hatta birinci vekil ölür veya vekâletten
azledilirse, ikincinin de vekâleti batıl olur.
2267- Bir işi yapmak üzere birkaç kişi vekil
tayin edilir ve her birinin işi tek başına yapmasına izin verilirse,
vekillerden her biri [diğeriyle istişare etmeden] kendi başına söz konusu işi
yapabilir. Bu durumda vekillerden birinin ölümü, diğerlerinin vekâletini
bozmaz.
Ancak, hakkında vekil oldukları işi tek başlarına veya birlikte
yapacaklarına dair bir şey söylenmez ve her birinin kendi başına yapabileceği
de müvekkilin sözlerinden anlaşılmaz veya beraberce yapmaları şart koşulmuşsa,
ve-killerin hiçbirisi tek başına o işe başlayamaz. Bu durumda eğer birlikte
vekil tutulmuşlarsa, vekillerden birinin ölümü diğerlerinin de vekâletini
bozar.
2268- Müvekkil veya vekilin ölmesi, yahut
kesintisiz (=sürekli olarak) delirmesiyle
vekâlet son bulur. Aralıklı deliren veya baygınlık geçiren kimsenin de farz
ihtiyat gereği yaptığı [bütün] anlaşmalar geçerli sayılmamalıdır. Bunun gibi
tasarrufuna vekil olduğu malın telef olmasıyla örneğin, satmak için vekil
olduğu koyunun ölmesiyle de vekâlet son bulur.
2269- İnsan, bir işi yapmak üzere birisini vekil
tayin eder ve karşılık olarak da ona bir şey vereceğini vadederse, işin
tamamlanmasıyla kararlaştırılan miktarı vekile vermesi gerekir.
2270- Vekil tayin edilen kimse, yetkisine
bırakılan malın korunmasında kusurlu davranmadığı ve de izin verilen tasarrufun
dışında başka herhangi bir tasarrufta bulunmadığı hâlde tesadüf eseri o mal
telef olursa, müvekkile bedelini ödemesi gerekmez.
2271- Eğer vekil, yetkisine bırakılan malın
korunmasında kusurlu davranır veya izin verilen tasarrufun dışında başka bir
tasarrufta bulunur ve sonuç olarak o mal da zâyi olursa, tazminat öder.
Dolayısıyla, satılması üzere vekâleti verilen bir elbiseyi giyer ve elbise de
telef olursa, bedelini müvekkile ödemesi gerekir.
2272- Vekil, malda
kendisine izin verilen tasarrufun dışında başka bir tasarrufta bulunur örneğin,
satılması istenen bir elbiseyi giyer ve daha sonra [telef olmadan önce]
müvekkilin istediği tasarrufta bulunarak onu satarsa, [hakkında vekâlet
verilen] bu tasarrufu sahih ve geçerlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder