1251- Namazdan sonra unutulan secde ve teşehhüdü
kaza etmek için, beden ve elbisenin temiz olması, kıbleye doğru yönelmek gibi
namazın bütün şartlarının mevcut ol-ması gerekir.
1252- Secde veya teşehhüt bir kaç defa
unutulursa, meselâ bir secde birinci rekâttan, bir secde de ikinci rekâttan
unutulursa, namazdan sonra her iki secdenin kazası onlar için gerekli olan
sehiv secdeleriyle birlikte yerine getirilmelidir; fakat kaza edilirken
hangisinin kazası olduğunu belirtmek gerekmez.
1253- Bir secde ile teşehhüt unutulursa, farz ihtiyat
gereği önce unutulan önce kaza edilir. Hangisinin önce unutulduğu bilinmezse,
ihtiyat edilerek önce bir secde, sonra bir teşehhüt ve daha sonra diğer bir
secde yapılmalı veya sırasıyla bir teşehhüt ve bir secde ve daha sonra diğer
bir teşehhüt getirilmelidir. Böyle yapılmasının nedeni, unutulan secde ve
teşehhüdün tertip üzere yapıldığından emin olmak içindir.
1254- Önce secde unutulmuş düşüncesiyle ilk
olarak o kaza edilir; ancak teşehhüt okunduktan sonra önce teşehhüdün
unutulduğu anlaşılırsa, farz ihtiyat gereği, secde yeniden kaza edilmelidir.
Yine önce teşehhüt unutulmuş zannıyla ilk olarak onun kazası edilir; ancak
secdeden sonra önce secdenin unutulduğu anlaşılırsa, farz ihtiyat gereği
teşehhüt tekrar okunmalıdır.
1255- Namazın selâmı ile secde veya teşehhüdün
kazası arasında, namazda kasten veya yanılarak yapıldığı takdirde namazı batıl
eden kıbleye sırt çevirmek gibi bir iş yapılırsa, secde ve teşehhüt kaza
edilmelidir ve kılınan na-maz sahihtir.
1256- Namazın selâmı okunduktan sonra, son rekâtta
bir secdenin unutulduğu anlaşılırsa, unutulan secde kaza edilip sonra da iki
sehiv secdesi yapılmalıdır. İster namazı batıl eden bir iş yapılmış olsun,
ister yapılmamış olsun fark etmez. Eğer son rekâtın teşehhüdü unutulursa,
teşehhüt kaza edilmeli ve sonra iki sehiv secdesi yapılmalıdır.
1257- Namazın selâmı ile secde veya teşehhüdün
kazası arasında, sehiv secdesini gerektiren bir iş yapılsa [bile], örneğin
yanılarak konuşulursa, secde veya teşehhüt kaza edilmelidir.
1258- Secde ve teşehhütten hangisinin unutulduğu
bi-linmezse, farz ihtiyat gereği her ikisi de kaza edilmelidir; hangisi önce
yapılırsa, sakıncası yoktur ve bir defa sehiv secdesi de yapılmalıdır.
1259- Secde veya teşehhüdün unutulup
unutulmadığından şüpheye düşülürse, kaza etmek farz olmaz.
1260- Secde veya teşehhüdün unutulduğu bilinir
ancak sonraki rekâtın rükûsundan önce yerine getirilip getirilmediği hususunda
şüpheye düşülürse, farz ihtiyat gereği kaza edilmelidir.
1261- Secde veya teşehhüdü kaza etmesi gereken
bir kimse üzerine başka bir işten dolayı sehiv secdesi de farz olursa, namazdan
sonra önce secde veya teşehhüt kaza edilmeli ve daha sonra sehiv secdesi yerine
getirilmelidir.
1262- Namazdan sonra unutulan secde veya
teşehhüdün kaza edilip edilmediğinden şüpheye düşülürse, namazın vakti
geçmemişse, secde veya teşehhüt kaza edilmelidir. Namazın vakti geçmişse, farz
ihtiyat gereği secde veya teşehhüt kaza edilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder