1045- Farz ve müstehap namazların her rekâtında
rükûdan sonra ikişer defa secde yapılması gerekir. Secde; alnın, her iki elin
içinin, her iki dizkapağının ve iki ayağın başparmak ucunun yere konmasından
ibarettir.
1046- İki secde birlikte bir rükündür. O hâlde,
farz na-mazda kasıtlı olarak veya unutularak her iki secde terk edilir veya
bunlara iki secde daha eklenirse, namaz batıl olur.
1047- Bilerek bir secde eksik veya fazla
yapılırsa, namaz batıl olur. Yanlışlıkla bir secde eksik yapılırsa, onunla
ilgili hüküm daha sonra açıklanacaktır.
1048- Bilerek veya yanlışlıkla, alın yere
koyulmazsa, diğer organlar yere koyulsa da secde yapılmamıştır. Ama alın yere
koyulur da yanlışlıkla diğer organlar yere koyul-maz veya yanlışlıkla zikir
söylenmezse, secde sahihtir.
1049- Secdede herhangi bir zikrin söylenmesi
yeterlidir. Farz ihtiyat gereği, miktarı üç kere, (سُبْحَانَ اللَّهِ) "Subha-nellah" veya
bir kere (سُبْحَانَ رَبِّىَ اْلاَعْلَى وَ بِحَمْدِهِ) "Subhane
reb-biye'l-‘e'la ve bihemdih" zikrinden az
olmamalıdır. "Subhane rebbiyel ‘e'la ve
bihemdih" zikrinin üç, beş veya yedi kere söylenmesi müstehaptır.
1050- Secdelerde, farz zikir miktarınca vücudun
istikrar bulması gerekir. Müstehap zikir de, eğer secdede söylenmesi tavsiye
edilen zikir niyetiyle söylenirse, vücudun istikrar bulması gerekir.
1051- Alın yere koyulmadan veya vücut istikrar
bul-madan önce kasıtlı olarak secde zikri söylenir veya zikir tamamlanmadan
önce kasıtlı olarak baş secdeden kaldırılırsa, namaz batıl olur.
1052- Alın yere koyulmadan ve vücut istikrar
bulmadan önce, yanlışlıkla secde zikri söylenir ve secdeden kalk-madan farkına
varılırsa, vücudun istikrarı hâlinde zikir yeniden söylenmelidir.
1053- Secdeden kalktıktan sonra, vücut istikrar
bulmadan secde zikrinin okunduğu veya zikir tamamlanmadan secdeden kalkıldığı
anlaşılırsa, namaz sahihtir.
1054- Secde zikri söylenirken, yedi organdan
biri kasıtlı olarak yerden kaldırılırsa, namaz batıl olur. Ama, zikir
okunmadığı zaman alın dışında herhangi bir organ yerden kaldırılır ve tekrar
yere koyulursa, sakıncası yoktur.
1055- Secde zikri tamamlanmadan önce yanlışlıkla
baş yerden kaldırılırsa, alın tekrar yere koyulamaz ve yapılan miktar bir secde
olarak sayılmalıdır. Ama, diğer organlardan herhangi biri yanlışlıkla yerden
kaldırılırsa, ikinci kez yere koyulup secde zikri söylenmelidir.
1056- Birinci secdenin zikri tamamlandıktan
sonra oturup vücut istikrar bulduktan sonra tekrar secdeye gitmek gerekir.
1057- Alnın koyulduğu yer, dizlerin koyulduğu
yerden dört bitişik parmak kadar aşağıda ve yüksekte olmamalıdır. Farz ihtiyat
gereği alnın koyulduğu yer, ayak parmaklarının koyulduğu yerden de dört bitişik
parmak kadar aşağıda ve yukarıda olmamalıdır.
1058- Eğilimi tam olarak anlaşılamayan eğimli
yerde, farz ihtiyat gereği, alnın koyulduğu yer, ayak parmaklarının ve diz
uçlarının koyulduğu yerden dört bitişik parmak kadar yukarıda olmamalıdır.
1059- Alın, yanlışlıkla dizlerin ve ayak
parmaklarının koyulduğu yerden dört bitişik parmak yüksekte olan bir şey
üzerine koyulursa, bu yükseklik "secde vaziyetindedir" denmeyecek
kadar fazlaysa, baş kaldırılabilir ve yüksekliği dört bitişik parmak veya daha
az olan bir şey üzerine koyulabilir veya baş kaldırılmadan öyle bir şey üzerine
çekilebilir. Eğer yükseklik, "secde vaziyetindedir" denilecek
kadarsa, farz ihtiyat gereği alın onun üzerinden yüksekliği dört parmak miktarı
veya daha az olan şey üzerine çekilmelidir. Eğer alnın çekilmesi mümkün değilse
farz ihtiyat gereği, baş kaldırılmalı ve söz konusu miktardan yüksekte olmayan
şey üzerine konulmalı, namaz tamamlanmalı ve iade edilmelidir.
1060- Alınla secde edilen yer arasında bir şey
olmamalıdır. O hâlde, mührün üzerinde alnın mührün kendisine temas etmeyeceği
kadar kir olursa, secde batıl olur. Ama eğer mührün rengi değişmiş olursa,
sakıncası yoktur.
1061- Secdede elin içinin yere koyulması
gerekir. Ama çaresizlik anında elin üstünün de sakıncası yoktur. Eğer elin üstü
mümkün olmazsa, bilek koyulmalıdır. O da koyulamazsa, dirseğe kadar yere
koyulabilen kısım koyulmalıdır. O da mümkün olmazsa, elin üst kısmının
koyulması yeterlidir.
1062- Farz ihtiyat gereği secdede, ayak
başparmaklarının ucu yere koyulmalıdır. Ayağın diğer parmakları veya ayağın
üzeri yere koyulur ya da tırnağın uzun olmasından dolayı başparmağın ucu yere
değmezse, namaz batıl olur.
1063- Ayak başparmağının bir miktarı kesilmiş
olursa, geri kalan kısım yere koyulmalıdır. Parmaktan hiçbir şey kalmaz veya
kalır ancak çok kısa olursa, öbür parmakların yere koyulması gerekir. Hiçbir
parmak yoksa, ayak adına ne varsa, o yere koyulmalıdır.
1064- Göğüs ve karın yere yapıştırılarak normal
olmayan bir şekilde secde edilirse, müstehap ihtiyat gereği namaz iade
edilmelidir. Ancak ayak uzatılarak secde edilirse, yedi organ yere değse bile,
farz ihtiyat gereği, namaz iade edilmelidir.
1065- Mühür veya üzerine secde edilen her şey
pak olmalıdır. Ama mühür necis bir yaygı üzerine koyulur veya mührün öbür
tarafı necis olur; ancak, alın pak tarafına koyulursa, sakıncası yoktur.
1066- Alında çıban veya benzeri bir şey
olduğunda, mümkün olduğu takdirde, alnın sağlam yeri ile secde edilmelidir;
mümkün olmadığı takdirde ise, yer kazılmalı, çıbanın yere geleceği yer çukur bırakılmalı
ve alnın secdeye yetecek miktarda sağlam tarafı yere koyulmalıdır.
1067- Çıban veya yara bütün alnı kaplamışsa,
alnın iki tarafından biriyle secde edilmesi gerekir. Eğer bu mümkün olmazsa,
çene ile; çene ile de mümkün olmazsa, yüzün mümkün olan bir kısmıyla secde
edilmelidir. Yüzden hiçbir yerle yapılamazsa, başın ön tarafıyla secde
edilmelidir.
1068- Alnını yere ulaştıramayan kimse, gücü
yettiği miktarda eğilmeli ve alnını yüksek bir şey üzerine koyulan mühüre veya
üzerine secde edilen şeye "secde ediyor" denecek şekilde koymalıdır.
Ellerinin içini, dizlerini ve ayak parmaklarını da, normal şekilde yere
koymalıdır.
1069- Hiç bir şekilde eğilmeye gücü yetmeyen
kimsenin, secde için oturması ve başıyla işaret etmesi gerekir; buna da gücü
yetmezse, gözleriyle işaret etmesi gerekir. Farz ihtiyat gereği, her iki hâlde
de gücü yettiği takdirde mührü kaldırıp alnını ona koymalıdır. Buna da gücü
yet-mezse, müstehap ihtiyat gereği mührü kaldırıp alnına koymalıdır. Eğer baş
ve gözleriyle de işaret etmeye gücü yet-mezse, kalbinde secdeye niyet etmeli ve
farz ihtiyat gereği, el ve benzeri organıyla secde için işaret etmelidir.
1070- Oturmaya gücü yetmeyen kimse, ayakta secde
için niyet etmeli ve mümkün olduğu takdirde, başıyla secde için işaret
etmelidir. Eğer buna da gücü yetmezse, gözleriyle işaret etmelidir. Bunu da
yapamazsa, kalbinde secde için niyet eder ve farz ihtiyat gereği, el veya
benzeri organıyla secde için işaret eder.
1071- İradesi dışında baş secdeden kalkarsa,
mümkünse başının tekrar secde yerine dönmesine engel olmalıdır ve bu, zikir
okunsa da okunmasa da, bir secde sayılır. Eğer başını tutamaz ve iradesi
dışında tekrar secdeye ulaşırsa, ikisi bir secde sayılır ve eğer zikir
okunmamışsa, okunması gerekir.
1072- Takiyye yapılması gereken yerde, yaygı ve
benzeri şeyler üzerine secde yapılabilir ve namaz için başka bir yere gidilmesi
gerekmez.
1073- Üzerinde vücudun istikrar bulmadığı bir
şey üzerine secde etmek batıldır. Ama baş koyulduktan sonra bir miktar aşağı
inip istikrar bulan tüyden yapılmış yatak ve benzeri şeyler üzerine secde
etmenin sakıncası yoktur.
1074- Çamur bir yerde namaz kılmaya mecbur olan
kimse, farz ihtiyat gereği ayakta iken başıyla secdeye işaret etmeli ve
teşehhüdü ayakta okumalıdır.
1075- Namazın birinci rekâtında ve öğle, ikindi
ve yatsı gibi teşehhüdü olmayan namazların üçüncü rekâtlarında, ikinci secdeden
sonra oturmaksızın sonraki rekât için ayağa kalkılırsa, namaz sahihtir. Ancak
farz ihtiyat gereği ikinci secdeden sonra bir miktar hareketsiz oturulmalı ve
daha sonra ayağa kalkılmalıdır.
Üzerine Secde Edilen Şeyler
1076- Yere ve yenilecek şeyler dışında yerden
biten ağaç ve ağaç yaprağı gibi şeyler üzerine secde edilmelidir. Yenilecek ve
giyilecek şeyler üzerine secde etmek, caiz de-ğildir. Yine altın, gümüş, akik,
firuze gibi madensel şeyler üzerine
secde etmek de batıldır. Ama mermer ve siyah taş gibi madensel taşlar üzerine
secde etmenin sakıncası yoktur.
1077- Farz ihtiyat gereği, üzüm ağacı yaprağına
taze olduğu zaman secde edilmemelidir.
1078- Yerden bitip hayvan yiyeceği olan ot ve
saman gibi şeyler üzerine secde etmek sahihtir.
1079- Yenilecek cinsten olmayan çiçekler üzerine
secde etmek sahihtir. Ama sığırdilli ve menekşe gibi yerden bitip ilâç için
yenilen çiçek üzerine secde etmek sahih değildir.
1080- Bazı şehirlerde yenilmesi normal ve bazı
şehirlerde ise normal olmayan bitkiler ve yine ham meyve üzerine secde etmek,
sahih değildir.
1081- Kireç ve alçı taşı üzerine secde etmek
sahihtir. Hatta pişmiş kireç ve alçı, tuğla, toprak testi ve benzeri şeylere de
secde edilebilir.
1082- Saman gibi üzerine secde edilmesi caiz
olan bir şeyden yapılan kâğıt üzerine secde edilebilir. Pamuk ve benzeri
şeylerden yapılan kâğıt üzerine de secde etmenin sakıncası yoktur.
1083- Secde için en uygun şey, şehitler efendisi
Hazret-i İmam Hüseyin'in (ona selâm olsun) toprağıdır. Ondan sonra diğer
topraklar; topraktan sonra taş ve taştan sonra bitki gelir.
1084- Üzerine secde edilen bir şey olmaz veya
olur ama çok soğuk, sıcak veya benzeri bir şeyden dolayı üzerine secde
edilemezse, giyilen elbise keten ve pamuktan olduğu takdirde, onun üzerine
secde edilmelidir. Elbise başka bir cinsten olursa, yine onun üzerine secde
edilmesi gerekir. O da olmazsa, elin üzerine, o da mümkün olmazsa akik ve yüzük
gibi madeni bir şey üzerine secde edilmesi gerekir.
1085- Üzerinde alnın istikrar bulmadığı çamur ve
gevşek toprağa, eğer üzerine alın koyulduktan ve bir miktar bastırıldıktan
sonra, istikrar bulursa, secde etmenin sakıncası yoktur.
1086- Birinci secdede mühür alına yapışırsa,
kaldırılmadan ikinci kez secdeye gidilmesi, sakıncalıdır. Hatta namaz batıl
olur ve iade edilmesi gerekir.
1087- Üzerine secde edilen şey namazda kaybolur
ve üzerine secde edilen başka bir şey olmazsa, vakit müsait olduğu takdirde
namaz bozulmalıdır. Eğer vakit dar olursa, keten ve pamuktan yapılmış olduğu
takdirde, elbiseye secde edilmelidir. Eğer elbise başka bir cinsten olursa,
onun üzerine, o da mümkün olmazsa elin üzerine ve eğer o da mümkün değilse akik
ve yüzük gibi madeni bir şey üzerine secde edilmelidir.
1088- Secde hâlinde iken alnın, secde edilmeyen
bir şey üzerine koyulduğu anlaşılırsa, mümkün olduğu takdirde alın onun
üzerinden secde edilebilen bir şey üzerine çekilmelidir. Eğer vakit dar ise,
önceki hükümde açıklanana göre amel edilmelidir.
1089- Secdeden sonra alnın secde edilmeyen şey
üzerine koyulduğu anlaşılırsa, sakıncası yoktur.
1090- Yüce Allah'tan başkası için secde etmek,
haramdır. Avam halktan bazısı, Ehlibeyt İmamlarının (hepsine selâm olsun)
türbeleri karşısında alınlarını yere koymaları yüce Allah'a şükür içinse
sakıncası yoktur; aksi takdirde haramdır.
Secdeyle İlgili Müstehap ve Mekruhlar
1091- Secdenin müstehapları:
1) Ayakta namaz kılan kimsenin rükûdan kalkıp tam olarak
doğrulduktan sonra; oturarak namaz kılan kimsenin ise, tam olarak oturduktan
sonra, secdeye gitmek için tekbir alması.
2) Secdeye gidilmek istendiği zaman erkeğin önce ellerini,
kadının ise, önce dizlerini yere koyması.
3) Burnun mühür veya üzerine secde edilen bir şey üzerine
koyulması.
4) Secdede parmakların birbirine bitiştirilerek uçları
kıbleye gelecek şekilde kulakların hizasına koyulması.
5) Secdede dua etmek, ihtiyaçların giderilmesini Allah'tan
istemek ve şu duayı okumak:
يَا خَيْرَ الْمَسْؤُولِينَ وَ يَا خَيْرَ الْمُعْطِينَ ارْزُقْنِى وَارْزُقْ عِيَالِى مِنْ فَضْلِكَ فَاِنَّكَ ذُوالفَضْلِ الْعَظِيمِ
Okunuşu: "Ya heyr'el-mes'ûlîne ve ya
heyr'el-mu‘'ţîn, ur-zuknî verzuk ‘iyalî min feżlike feinneke zu'l-feżl'il-‘ezîm."
Anlamı: Ey,
kendisinden dilekte bulunulanların en hayırlısı! Ey ihsan edenlerin en iyisi!
Kendi fazlından beni ve ailemi rızıklandır. Şüphesiz sen, büyük fazl sahibisin.
6) Secdeden sonra sol yan üzerine oturmak ve sağ ayağın
üstünü sol ayağın iç kısmı üzerine koymak.
7) Her secdeden kalkıp oturulduğunda vücut istikrar
bulduktan sonra tekbir alınması.
8) Birinci secdeden kalkılınca vücut istikrar bulduktan
sonra, ) وَ اَتُوبُ اِلَيْهِ رَبِّى ( اَسْتَغْفِرُ اللَّهُ "Esteğfirullahe rebbî ve etûbu
ileyh" demek.
9) Secdeyi uzatmak ve otururken elleri uyluk üzerine koymak.
10) İkinci secdeye gitmek için vücut istikrar hâlinde
iken "Ellahu ekber" demek.
11) Secdelerde salavat getirmek. Bunu secdelerde denil-mesi
emredilen zikir niyetiyle söylemenin sakıncası yoktur.
12) Doğrulurken, elleri dizlerden sonra yerden kaldırmak.
13) Erkeklerin, dirsekleri yere koymamaları, karınla-rını
yerden uzak tutmaları, kolları da yanlarından ayırmaları; kadınların ise,
dirseklerini yere koymaları, karınlarını yere yaklaştırmaları ve vücudun
organlarını birbirine bitiştirmeleri.
Secdeyle ilgili diğer müstehaplar konuyla ilgili ayrıntılı
kitaplarda açıklanmıştır.
1092- Secdede Kur'ân okumak mekruhtur. Yine
secde yerindeki toz toprağı gidermek için üflemek mekruhtur. Eğer üfleme sonucu
ağızdan iki harf çıkarsa, namaz batıl olur. Bunların dışında, konuyla ilgili
ayrıntılı kitaplarda açıklanan diğer mekruhlar da vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder