641- Müslümanın kabrini açmak, çocuk veya deli
olsa da haramdır. Ancak ölünün cesedi çürür ve toprak kesilirse, sakıncası
yoktur.
642- İmamzadelerin, şehitlerin ve salih insanların
kabirlerini açmak, üzerinden yıllar geçse de, ziyaret yeri olduğu takdirde
haramdır. Hatta ziyaretgah olmasa da, farz ihtiyat gereği, açılmamalıdır.
643- Bir kaç durumda kabri açmak, haram
değildir:
1) Cenaze gasp edilmiş bir yerde gömülür ve yer sahibi de
onun orada bulunmasına razı olmaz.
2) Kefen ya da cenazeyle gömülen başka bir şey gasp edilmiş
olur ve sahibi onun kabirde kalmasına rıza gös-termez. Ölüden vereseye intikal
eden bir mal cenazeyle birlikte gömülür ve verese o malın kabirde kalmasına razı
olmazsa, yine hüküm aynıdır. Ancak vârislere intikal etmiş ve cenazeyle
birlikte gömülen şey, yüzük ve benzeri gibi az bir mal olursa, onun çıkarılması
için kabrin açılması özellikle eğer vereseye fazla haksızlık sayılmazsa,
sakıncalı ve üzerinde genişçe durulması gereken bir konudur. Eğer dua kitabı,
Kur'ân veya yüzük gibi şeylerin kendisiyle gömülmesini vasiyet ederse, vasiyet
ettiği şey onun malının üçte birinden fazla olmadığı takdirde, bunları çıkarmak
amacıyla kabir açılmaz.
3) Ölü yıkanmadan veya kefenlenmeden gömülür ya da yıkamanın
batıl olduğu veya şer'î usûllere göre gömülmediği yahut kabirde kıbleye doğru
koyulmadığı anlaşılır.
4) Bir hakkın ispatlanması için ölünün bedeni görülmek
istenir.
5) Cenaze, kâfirlerin mezarlığı veya pislik dökülen yerler
gibi kendisine saygısızlık sayılan bir yere gömülür.
6) Canlı olduğu hâlde annesiyle birlikte gömülen çocuğun
çıkarılması gibi, şer'î açıdan kabri açmaktan daha önemli olan bir konu için
açılması gerekli olur.
7) Ölünün bedenini, yırtıcı hayvanların parçalayacağından,
sel götüreceğinden veya düşman çıkaracağından korkulur.
8) Ölünün vücudunun bir parçası olup ancak kendisiyle
gömülmeyen bir parça gömülmek istenir. Ama farz ihtiyat gereği, o parça ölünün
bedeni görülmeyecek şekilde kabre konulmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder