1910- Devenin on iki nisabı vardır:
1) Beş deve; zekâtı bir koyundur. Deve sayısı bu miktara
ulaşmadıkça zekâtı yoktur.
2) On deve; zekâtı iki koyundur.
3) On beş deve; zekâtı üç koyundur.
4) Yirmi deve; zekâtı dört koyundur.
5) Yirmi beş deve; zekâtı beş koyundur.
6) Yirmi altı deve; zekâtı iki yaşına girmiş bir deve
yavrusudur.
7) Otuz altı deve; zekâtı üç yaşına girmiş bir devedir.
8) Kırk altı deve; zekâtı dört yaşına girmiş bir devedir.
9) Altmış bir deve; zekâtı beş yaşına girmiş bir devedir.
10) Yetmiş altı deve; zekâtı üç yaşına girmiş iki devedir.
11) Doksan bir deve; zekâtı dört yaşına girmiş iki devedir.
12) Yüz yirmi bir deve ve yukarısıdır. Bunların zekâtı ise
üç şekilde verilebilir:
a- Kırkta bir olarak hesaplanıp, her kırk deve için üç
yaşına girmiş bir deve zekât verilir.
b- Ellide bir olmak üzere hesaplanıp, her elli deve için
dört yaşına girmiş bir deve verilir.
c- Her iki işlem yapılıp, kırkta bir ile ellide bir olarak
hesap edilir.
Ancak, her ne şekilde hesap edilirse edilsin, hesap harici
deve kalmamalıdır. Eğer hesaptan hariç bir hayvan kalacak olursa da dokuz
taneden fazla olmamalıdır. Meselâ, 140 devesi olan kimse, ilkönce ellide bir
hesaplayarak yüz deve için dört yaşına girmiş iki deve, daha sonra kırkta bir
hesabını yaparak geri kalan kırk deve için de üç yaşına girmiş bir dişi deve
vermelidir.
1911- İki nisap arasında kalan develerde zekât
yoktur. Örneğin, develerin sayısı ilk nisap olan beşi geçer, ama ikinci nisaba
yani ona ulaşmazsa, yalnız beş devenin zekâtı verilir, diğer develerden zekât
verilmez. Sonraki nisaplarda da hüküm aynen böyledir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder